Türk bilim adamı bilgiyi ışığa hapsetti

Türk bilim adamı bilgiyi ışığa hapsetti

Biz burada uçmayan hava aracı Anka piste çıkıp pervanesini döndürdü diye medyada kıyamet kopartaduralım, Türk bilim adamları dünyanın dört bir yanında sessiz sedasız başarılara imza atıyorlar, ruhumuz duymuyor.

 

Sessiz sedasız diyorum ama bilim ve teknoloji dünyasındaki başarılara paparazzi haberlerinden daha az değer veren medyamız sayesinde aslında sadece Türkiye’de pek yankı bulmuyor bu başarı hikayeleri. Yoksa bilim adamlarımızın başarıları dünyanın en prestijli bilim dergilerine de giriyor, Time gibi New York Times gibi kitlelere hitap eden mecralara da…

 

Her biri birbirinden değerli bu başarılar arasından kimi zaman dünyayı yerinden oynatacak kadar önemli gelişmelere yol açacak buluşlar da çıkıyor.

 

Dr. Metin Sabuncu‘nun Nature dergisinde yayınlanan buluşu da dünyanın çehresini bir anda değiştirecek gelişmelere yol açabilecek türden. Uzun süredir pek çok bilim adamının üzerinde çalıştığı kuantum bilgisayarın geliştirilmesiyle ilgili.

 

Kuantum bilgisayar gerçek olduğunda dünya artık bildiğimiz dünyadan çok farklı bir dünya olacak. Çalışmayan bir bilgisayarın çalışmadan problem çözdüğünü düşünün. Kuantum bilgisayar teknolojisiyle ancak rüyada olur diyeceğimiz bu türden bir fantezinin bile gerçek olması teorik olarak mümkün. Deneysel olarak 2006’da gerçekleştirilmiş bile.

 

Kuantum bilgisayar günümüzün "0" ve "1"leri kullanarak işlem yapan bilgisayarlarına göre inanılmayacak hızlarda hesap yapabilecek. Günümüz bilgisayarlarından farkı, "0" ve "1"ler yerine kuantum dünyasının süperpozisyon olarak bilinen "0" ve "1" arasındaki sonsuz sayıdaki değerleri kullanabilmesi. Yani günümüz bilgisayarlarının iki değeri hesaplamak için harcadığı güçle sınırsıza yakın işlem yapabiliyor olmaları.

 

Kuantum bilgisayarlarla örneğin yıllarca süren DNA haritasının çıkartılması birkaç dakikada yapılabilirdi. Ya da bugünün kırılmaz denilen ve askeri bilgilerin bile saklanmasında kullanılacak kadar güvenilir kabul edilen bilgisayar şifreleri rahatlıkla kırılabilir, kuantum bilgisayara sahip bir kişi dünyadaki en gizli bilgileri kolaylıkla ele geçirebilirdi.

 

Öte yandan kuantum bilgisayar gerçek olduğunda, bu bilgisayarlar tarafından üretilen şifrelemeler, kuantum bilgisayarlarca bile kırılamayacak kadar sağlam olabilecek. Kuantum bilgisayarlar sayesinde insanoğlu bilim ve teknoloji alanında inanılması güç sıçramalar yapabilecek. Bugün hayal bile edemediğimiz pek çok şey gerçek olabilecek.

 

Kuantum bilgisayarların günümüz bilgisayarlarından bir diğer farkı, bilgiyi taşımak için elektriği değil ışığı kullanması. Kuantum bilgisayarın geliştirilmesinde en büyük engellerden biri de bu aşamada ortaya çıkıyor. Kuantum bilgiişlemde bilgiyi taşımakta kullanılan ışık atomları ya da daha açık olmak gerekirse lazerden çıkan fotonlar çevre şartlarından kolayca olumsuz etkilenebiliyorlar ve taşıdıkları bilgiyi kaybedebiliyorlar.

 

Alman Max Planck Enstitüsü‘nden aralarında Metin Sabuncu’nun da bulunduğu araştırma ekibinin buluşu, bugüne kadar çözüm bulunamamış bu sorunu çözerek, kuantum bilgisayarın geliştirilmesinde çok kritik bir aşamayı aşmış oluyor.

 

ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği mezunu olan Dr. Metin Sabuncu’nun da içinde bulunduğu bilim adamları ekibi, bugüne kadar bilinen hiçbir klasik metotla çözülemeyen bu sorunu kuantum ışınlamada kullanılan kuantum dolanıklık prensibi aracılığıyla çözmüşler. Geliştirdikleri metotla fotonlardaki bilginin silinmesini engellemişler.

 

Kuantum bilgisayarın geliştirilmesinde bilim adamlarının aşması gereken daha çok yol var belki ama Metin Sabuncu ve ekibinin buluşu, bu yoldaki en büyük engellerden birine çözüm getirmesi açısından büyük bir önem taşıyor.

http://www.aksam.com.tr/2010/07/28/yazar/18225/yurtsan_atakan/turk_bilim_adami_bilgiyi_isiga_hapsetti.html

About stephenpoem

a'UUdhu billaahi minash shayTaanir rajiim bismillaahir raHmaanir raHiym Lâ melcee min'ellâhi illâ ileyh
Bu yazı Genel içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın