Gelecek..

Gelecek Hakkında Konuşmak

Kollektif bilincin varlığına
inanıyoruz. Onu yaptıklarımız, düşündüklerimiz ile besliyoruz. İyi ve
olumlu düşünmenin gücüne de inanıyoruz. İnandıklarımız yetmiyor. Bu
nedenle onu beslemek ve iyi bir geleceği yaratmak için bilgiyle
harmanlıyoruz.

Funda Ceyhan
İçmimar ve Feng Shui / Çin Astrolojisi Uzmanı
Güncelleme: 19:46 TSİ 22 Aralık. 2009 Salı

İnsanlığın
ruhu nerelerde dolaşıyor? Aramızda mı, yukarıda mı, aşağıda mı? Onu
uzun yıllardır arayanlar var mı? Yoksa sadece ben mi merak ediyorum?
Adeta kollektif bir bilinç yokmuşçasına tüm ortaklıkları ve
benzerlikleri bir kenara mı bırakacağız? Bu kadar soru sormak yeter.
Fikrimi söyleme zamanı.

Kollektif
bilincin varlığına inanıyoruz. Onu yaptıklarımız, düşündüklerimiz ile
besliyoruz. İyi ve olumlu düşünmenin gücüne de inanıyoruz.
İnandıklarımız yetmiyor. Bu nedenle onu beslemek ve iyi bir geleceği
yaratmak için bilgiyle harmanlıyoruz. Fakat geçmişten bugüne, tüm iyi
niyetlere rağmen adeta bizden bağımsız bir şekilde ısrarla yoluna devam
ediyor gibi görünen bir gelecek var. Edgar Cayce veya Nostradamus gibi
özel insanların bulundukları çağ ile alakası olmayşeyleri gelecek
adına kaleme almış ve zamandaki bu açık araya rağmen pek çok şeyi
bilmiş olmaları büyüleyici. Olayların tahmin edildikleri zaman ile
gerçekleştikleri zaman arasındaki büyük zaman mesafesi, ektiklerin
biçilmesi fikrine de başka bir boyut getiriyor.

Zamana
bakış açımızı düzeltmemiz gerekiyor. Yakın zamana kadar atom altı
parçacıktan haberi olmayan bir bilimin geldiği bu noktada, attığı ve
aştığı tüm adımlardan sonra, her olmaz ve imkansız denilen şeyi merak
edip araştırdık ve çoğu şeyi olur hale getirdik. Değişmeyen tek şey,
insanın düzenli bir şekilde elle tutmadığı şeylere olan inançsızlığı
oldu. İlk kez TV seyrettirilen ve kameraya doğru yaklaşan tren nedeni
ile ekranın önünde korkuyla ve şaşkınlıkla kendini yerlere atan
yerliler gibi, her yeni duyulan bilgiden kaçıyor ve önce reddediyoruz.
Zihnimizde ne kadar bilgi var ise, gerçeğin de o kadar olduğunu
düşünüyor ve adam akıllı ikna edilene kadar bu bilgiye saplanıp
kalıyoruz.



Geçmişte
bazı insanlar çekinmeden ve o zamanlar çoğunun anlaşılmayacağı şekilde
gelecek hakkında kehanetlerde bulunmuşlar. Bazı bekleyenlerin kendi
ömürleri içinde göremeyecekleri bu kehanetleri, insanoğlu takip etmiş
ve sonuçların açıkça çıktığını göre göre, “Olamaz” demiş. “Olamaz. Bu
mümkün değil.”

Oysa
bugünün kuantum fiziği, rastgelelik teorileri ile ve kuant parçacığının
seçim kabiliyetleri üzerine çalışıyor. Seçim kavramının göreceli oluşu
ile ilgili yoğun çalışmalar yapıyor. Artık “Oradadır”, “Burada
duruyor”, “Bu renktir”, “Sıcaktır” gibi kavramların binlerce kuant
parçacığı içinden bizlerin birey olarak yaptığı seçim nedeni ile
görünür olduğunu iddia edecek kadar seçilebilir bir gelecekten
bahsediyorlar. Bunlar karmaşık ve binlerce kitaplık konuşmayı binlerce
kez yapmayı gerektirecek kadar direnç yaratan ama bir o kadar da saf
bir bilgi içeriyor.

O
halde artık bazı şeyleri değiştirmenin zamanı geldi. Gelecek hakkındaki
öngörüleri değişik şekil ve zamanlarda gerçekleşen insanlara biraz
kulak verelim. Bu bilgilerin, bilinen insani değerlerin çok üzerinde
bir kaynaktan geldiğini söylememek elde değil. Öyle bir yerden ki,
bütün yaradılışa ait resmi tamamen gören ve zerreye onu gerçekleştirme
gücünü veren bir yerden… Herkesin isterse duyabileceği, bakmak
isterse görebileceği bir yerden..


http://www.benimfengshuim.com

http://www.ntvmsnbc.com/id/25035125/#storyContinued

About stephenpoem

a'UUdhu billaahi minash shayTaanir rajiim bismillaahir raHmaanir raHiym Lâ melcee min'ellâhi illâ ileyh
Bu yazı Genel içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın