PERŞEMBE(GÜNDÜZ-GECE)DUÂ

İlâhî!Sen Zât’ınla Kâimsin.
Sıfatlarınla ihâta edensin.
İsimlerinle tecellî edensin.
Fiillerinle Zâhir’sin.
Sen’den başka kimsenin bilmediğiyle Bâtın’sın.
Celâlinde Tek’sin.
Sen Bir(Wâhid) ve Tek(Ahad)sın.
Ezel ve ebedde Bâkî olmanla Yegânesin.
Sen Sen’sin,Sen’deki vahdâniyyetin içinde
Yegâneliğinle Allâh’sın!
Sen’inle berâber Sen’den başkası,
Sen’in içinde Sen’den başkası yoktur.
Allâh’ım!
Sen’den,Sen’in bekân içinde fenâ bulma,
Sen’inle bekâ bulma istiyorum,
Sen’inle berâber değil.
Sen’den başka ilâh yoktur.
İlâhî! Beni huzûrunda ğayb et,
Varlığında yok et,şuhûdunda helâk et.
Beni Sen’den koparan engellerle beni ayır.
Beni Sen’inle öyle meşgûl kıl ki,
Beni Sen’den alıkoyan herşey’den uzak olayım.
Sen’den başka ilâh yoktur.
İlâhî!Sen gerçek varlıksın,ben ise asıl yok’um.
Sen’in bekân bizzât,benim bekâm ise ârâzdır.
İlâhî!Hak varlığınla asıl yokluğuma
Cömert bağışta bulun ki,
Olmadığım zamanki gibi olayım
Ve Sen de hep olduğun gibisin.
Sen’den başka ilâh yoktur.
İlâhî! Sen her istediğini Yapan’sın!
Bense Sen’in kullarının içinde bir kulum.
İlâhî! Beni irâde ettin ve benden irâde ettin.
Ben irâde edilenim ve Sen de İrâde Eden’sin.
Benden murâdın Sen ol!
Ki İstenen Sen,İsteyen de ben olayım.
Sen’den başka ilâh yoktur.
İlâhî!Sen gâipte Bâtın’sın!
Her ‘ ayn’de  Zâhir’sin.
Doğru ve yalan her haberde işitilensin.
Bir ve iki mertebesinde bilinensin!
Nüzûl isimleriyle adlandın.
Gözlerin kırpılmasından perdelendin.
Akılların idrâklerinden gizlendin.
İlâhî! Sıfat tecellîleri husûsiyetleriyle tecellî ettin.
Böylece varlıkların mertebeleri çeşitlendi.
İsimlenenlerin hakîkatlerinin
Tüm mertebelerinde yüceldin.
Bilinenlerin gaybî hakîkatlerinin inceliklerine 
Akıl şâhidlerini belirledin.
İlâhî mârifetler meydanına
Rûhların öne geçenlerini saldın.
Böylece rabbânî lütuflarının işâretleri karşısında
Önce şaşırdılar,sonra donakaldılar;
Onları küllîlikten ve cüz’îlikten kaybettiğin,
Benlikten ve neredelikten naklettiğin,
Kemiyet ve mâhiyetten sıyırdığın,
Zâtî irfânlarla belirsizlik mârifetlerini öğrettiğin,
İlâhî makâmlarda
Rabbânî mütâlaaları serbest bıraktığın,
”Ğayn” perdesinin kaldırılışı esnâsında 
Aradaki mesâfeyi kaldırdığın zaman,
”Rahmân Rahîm Allâh adıyla”akışı içinde 
Kadîm düzenle düzene girdiler.
İlâhî!
Kaç seslenenin içinde nice kere Sana  seslendim
Ve seslenene Seslenen Sen’sin!
Yalvaranların münâcaatları içinde
Kaç kere Sana münâcaat ettim
Ve münâcaat edene Münâcaat Eden’sin.
İlâhî! Vuslat ayrılığın aynısı,
Yakınlık uzaklığın kendisi,
İlim cehâletin yeri,mârifet inkârın karargâhı ise,
O zaman yönelme nasıl olacak 
Ve yol nereden bulunacak!
İlâhî! Sen her kast edenin ötesindeki matlûbsun.
İnkârın içindeki inkârsın.
Ayrılık ve uzaklığın içindeki yakınlığın Yakın’ısın.
Vehim,anlayışı istîlâ etmiştir.
Mutlu eden kimdir?Kimdir yardımcı olan?
Güzellik,Sen’sin,diyor.
Çirkinlik,herşey’i güzel yaratana sesleniyor.
Birincisi gâyedir;seyir onun yanında durur.
İkincisi,başkasının vehmedilmesi hükmüyle perdedir.
İlâhî!
Akıl ne zaman engellerin bağlarından kurtulacak,
Fikir mülâhazaları ne zaman
En güzelin güzelliklerini
Hakîkatler gözünde seyredecek?
Anlayış ne zaman iftirâ temelinden ayrılacak
Ve vehim ne vakit
Şirkin ortaklık bağlarından çözülecek?
Düşünce ne zaman ayrılıkların
Farkından âzâd olacak?
Güzel nefs ne zaman çürümüş ahlâktan,
Halkın huylarından arınacak?
İlâhî! İbâdetler Sana yarar sağlamaz,
Günahlar da Sana zarar vermez.
KALP’lerin ve perçemlerin melekûtunun saltanâtı 
Sen’in kahır EL’indedir.
Bütün işlerin dönüşü Sana’dır.
İbâdet edenin ve günah işleyenin bir dahli yoktur.
İlâhî! Bir iş Sen’i başka bir işten alıkoymaz.
İlâhî! Zorunluk Sen’i ablukaya almaz
Ve mümkünlük Sen’i sınırlandırmaz.
Müphemlik Sen’i perdelemez.
Beyân da Sen’i îzâh etmez!
İlâhî! Tercîh edilmen delîlle olmaz!
Haklı olman burhânla değildir!
İlâhî! Sen ebedsin,ezelsin;bu ikisi Sen’in için birdir.
İlâhî! Sen nesin,ben neyim,
O(huwe)nedir ve O(Hiye)nedir?
İlâhî!
Çoklukta mı Sen’i arayayım,
Yoksa birlik’te mi?
Süre ile mi bekleyeyim Sen’i,
Yoksa müddet ile mi?
Oysa Sen olmadan kulun
Bir hazırlığı da dayanağı da olmaz.
İlâhî! Bekâmı bulmam Sen’de,
Kendimden fenâ bulmamdadır,
Yoksa Sen’in içinde mi ya da Sen’inle mi?
Yokluğum da aynı şekilde
Sen’inle tahakkuk eder.
Yoksa benimle vehmedilen midir?
Ya da tersi mi geçerlidir?
Yoksa bu ortak bir durum mudur?
Sen’de bekâ bulmam da öyle.
İlâhî! Suskunluğum bir muhâfızdır
Ki sessizliğimi gerektirir!
Sözlerim de sessizliktir ki dilsizliğimi 
Ve herşey’de hayreti gerektirir.
Oysa hayret yoktur.
Allâh’ın Ad’ıyla!Allâh bana Yeter!
Allâh’ın Ad’ıyla.Allâh ile.
Allâh’ın Ad’ıyla.
Allâh’ın Ad’ıyla Allâh’a tevekkül ettim.
Allâh’tan Allâh’ın Ad’ıyla istedim.
Yüce ve azamet sâhibi
Allâh’tan başka güç ve kudret yoktur.
Rabb’imiz!Sana tevekkül ettik.
Sana yöneldik ve dönüş Sanadır.
Allâh’ım!Sen’den emrinin sırrını,
Kadrinin azametini,
İlminin ihâtasını,irâdenin özelliklerini,
Kudretinin tesîrini,
Görmenin ve işitmenin nüfûzunu,
Hayâtının kayyûmiyyetini,
Zât’ının ve sıfatlarının vâcipliğini istiyorum.
Yâ Allâh!Yâ Allâh!Yâ Allâh!
Ey Evvel!Ey Âhir!Ey Zâhir!
Ey Bâtın!Ey Nûr!Ey Hakk!Ey Mübîn!
Allâh’ım!
Sırrımı vahdâniyyetinin sırlarına hâs kıl.
Rûh’umu sıfatlarının tecellîlerinin
Kudsiyyetiyle arındır.
Kalbimi
İlâhlığının mârifetlerinin temizliğiyle temizle.
Allâh’ım!
Aklıma ledünlüğünün ilimlerini öğret.
Nefsimi Rabb’lığının ahlâkıyla ahlâklandır.
Hissimi Nûrânîliğinin huzûrunun nûrlarının
Yardımıyla destekle.
Cismâniyetimin cevherlerinin hülâsasını
Tabiat kayıtlarından,
Maddenin yoğunluğundan,
Mekân ve kevnin sınırlarından kurtar.
Allâh’ım!Beni yaratılışımın
Ve ahlâkımın derekelerinden
Hakkının ve hakîkatinin derecelerine yükselt.
Sen benim Velî’msin,Dost’umsun.
Ölümüm ve hayâtım Sen’inledir.
Yalnız Sana ibâdet ederiz
Ve yalnız Sen’den yardım isteriz.
Allâh’ım!Bana öyle bir nazar kıl ki,
Onunla bütün tavırlarımı düzenle,
Sırlarımın seciyesini temizle.
Fikirlerimin rûhlarını mele-i âlâya yükselt.
Onunla nûrlarımın gücünü destekle.
Allâh’ım!Beni bütün mahlûkâtından gâip kıl.
Beni hakkın için Kendinde cem’ et.
Beni farklılığın âlemlerinde
Emrinin tasarruflarını müşâhede etmekle koru.
Allâh’ım!
Sana tevessül ettim.Sana yöneldim.
Sen’den ve Sen’in için istedim.
Hiçbir şeyde Sen’den başkasını arzu etmedim.
Sen’den başkasını istemem ve Sen’den sadece
Sen’i isterim.
Allâh’ım!Bunun kabûl edilmesi için
En büyül vesîleye,
En büyük fazîlete,en yakın Sevgiliye,
Velî’ye,Dost’a
Muhammed Mustafâ’ya,râzı olunmuş Sâfî’ye,
Seçilmiş Nebî’ye
(Allâh’ın salât ve selâmı üzerine olsun)
Tevessül ediyorum.
Onun vesîlesiyle Sen’den,
O’na ebedî,dâimî,kayyûmî,
İlâhî ve rabbânî salâtını iletmeni istiyorum.
Öyle ki bunda O’nun kemâlinin aynını göster,
Zât’ının mârifetlerinin aynında beni yok et.
O’nun ehl-i beyt’ine ve ashâbına da
Salât ve selâm olsun.
Buna dâir hükümrânlık Sen’in El’indedir.
Yüce ve azamet sâhibi Allâh’tan başka
Güç ve kudret yoktur.
Alemlerin Rabb’i Allâh’a hamd olsun.  

PERŞEMBE(GECE)DU’Â


Efendim!
Sen sebeplerin müsebbibi ve tertip edip düzenleyenisin.
Kalpler üzerinde tasarruf edip döndürensin.
İlk sebeplerin tertîbini ve en yukarı olanların
En aşağı olanlara te’sîrini gerektiren hikmetin hakkı için
Sen’den istiyorum:
Sebeplerin yükseliş ve iniş tertiplerini bana göster
Ki bâtın olanlarını açık bir müşâhede ile,
İlk olanlarını son olanların aynında göreyim.
Tertîb edeni,sebeplerin sebebini,
Müsebbipten evvel olanı müşâhede etmekle 
Tertîbin hikmetini düşüneyim.
”Ğayn” yüzünden ” ‘Ayn”ın aynından perdelenmeyeyim.
İlâhî!
Mârifetler mağarasının anahtarı olan izni bana bahşet 
Ki ,her yazılı nakşı açtığın Bedî’ isminle
Bütün başlangıçlara varayım.
Ey bütün büyüklerin;
İsimlerinin yüceliği karşısında boyun eğdiği!
Herşey Sen’inle vardır;ama Sen bizimle var değilsin.
Sen herşey’in örneksiz yoktan Var Edici’sisin.
Ey Rabb’im!Her başlangıç için Sana hamd olsun.
Ey Her Sondan Sonra Bâkî Kalan!Sana şükürler olsun.
Sen Her Hayra Yönlendirensin,Bütün Bâtınların Bâtınısın,
Şeylerin Sonlarına Ulaşansın.
Âlemler İçin Rızk Yayansın!
Allâh’ım!Bana bereket ver
Ve başkaları içinde üzerime bereket yağdır.
Muhammed’e ve bütün ehl-i beyt’ine 
Ve İbrâhîm’e bereket verdiğin gibi.
Herşey Sen’dendir ve Sana yöneliktir.
O,Rahmân Rahîm Allâh adıyladır .
Ey semâvâtın ve arzın örneksiz yoktan Var Edici’si!
O, bir şeyin olmasına hükmettiği zaman,
Ona sadece ”OL”der,hemen oluverir.
İlâhî!Sen her değişmezden önce sâbit olansın.
Her susandan ve konuşandan sonra Bâkî Olan’sın.
Sen’den başka ilâh yoktur.
Sen’den başka hakîkî varlık yoktur.
Büyüklük,ceberût,azamet ve melekût Sana âittir.
Zorbaları kahredersin,
Zâlimlerin tuzaklarını başlarına geçirirsin,
Mülhidlerin birliğini dağıtırsın,
Büyüklenenlerin boyunlarını eğersin.
Ey her gâlibe Gâlip Gelen!
Ey her kaçanı Yakalayan!
Sen’den istiyorum:Büyüklüğünün ridâsını bana giydir,
Azametinin hırkasını üzerime geçir.
Beni heybetinin gölgelerine al.
Bunların ötesinde olan bütün şeyleri Sen’den başkası bilemez.
Bana heybetinden öyle bir heybet bahşet ki,
Kalpler ona boyun eğsin,
Gözler onun karşısında korkuya kapılsın.
Beni her inatçı zorbanın,
Her azgın şeytânın perçeminden yakalayacak güce kavuştur.
Hepsinin perçemi Sen’in El’indedir.
Bütün bunlar olurken
Kulluk âcizliğinin bende bâkî kalmasını sağla.
Beni kaymalardan,sürçmelerden ve hatâlardan koru.
Söz ve amelde beni destekle.
Sen Sen’sin!
Kalpleri sağlam tutan ve sıkıntıları giderensin.
Sen’den başka ilâh yoktur.
Allâh’ın salât ve selâmı
Muhammed’in ve bütün ehl-i beyt’inin üzerine olsun. 

About stephenpoem

a'UUdhu billaahi minash shayTaanir rajiim bismillaahir raHmaanir raHiym Lâ melcee min'ellâhi illâ ileyh
Bu yazı Genel içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın